Genital Estetik
Yaşadığımız modern dünyada insanlar, bir çok açıdan dış görünümlerine ve estetiklerine önem vermek ve bu bağlamda kendilerini daha mutlu, özgüvenli ve rahat hissedebilecekleri farklı işlemlere başvurmaktan kaçınmamaktadırlar.
Özellikle son yıllarda oldukça popüler bir konuma gelen genital estetik uygulamalarının yapılmasındaki temel amaç, genellikle normal yapılan doğum sonrasında vajina bölgesinde meydana gelen kalıcı esnemeler neticesinde ortaya çıkan hoşnutsuzlukların giderilmesi ve buna paralel olarak kişinin psikolojik olarak kendini daha iyi hissederek, özgüveninin yükselmesidir.
Bununla beraber bazı kişilerde doğuştan itibaren var olan “labium minora”ların ya da bir diğer adıyla küçük dudakların asitmetrik durumda olması ya da “fil kulağı” olarak nitelendirilen geniş bir yüzeye sahip olması da kişide gerek psikolojik ve gerekse de işlevsel bazı problemleri de beraberinde getirmektedir.
Vajinal bölge üzerinde, gerçekleştirilen normal doğum sonrasında meydana gelen kalıcı durumdaki esnemeler haricinde kişide hoşnutsuzluk yaratan diğer bir olumsuz durum da, “Epizyotomi” olarak adlandırılan doğum sırasında bebeğin anne rahminden çıkması amacıyla gerçekleştirilen kesilerdir. Bu alanda oluşan iyileşme durumundan sonra, gelişim gösteren nedbe dokusu yani skar hem kadının hem de erkeğin cinsel tatminini olumsuz yönde etkileyebilir ya da engelleyebilir ve kadın açısından cinsel ilişkiyi sancılı bir hale dönüştürebilir.
genital estetik
Bununla beraber, vajinadaki idrar kesesi ile “rektum” olarak adlandırılan barsakların anüsten önceki en son kısımlarının sarkmaları da kişide cinsel fonksiyon bozuklukları ile beraber idrar tutamama gibi patolojik durumlara neden olabilmektedir. Meydana gelen sarkmaların ileri safhalarda olduğu hallerde, rahim Prolapsus uteri olarak adlandırılan rahim sarkmaları da görülebilir.
Bahsedilen tüm bu fiziksel problemlere ek olarak bir çok kadın da kendi cinsel organınından anatomik açıdan memnun olmamakta, beğenmemekte, ancak bunu çoğu zaman en yakınlarına bile söylemekten çekinebilmektedir. Bu konuda sıklıkla karşılaşılan durum iç dudak olarak tabir edilen “labium minora” yani küçük dudakların olması gerekenden büyük ya da asimetrik bir durumda olmasıdır. Bunun altında yatan ana neden büyük bir ihtimalle, cinsel organlarının ergenlik öncesi şeklinden değişiklik göstermesidir.
Bu tarz şikayete sahip olan kişiler üzerinde gerçekleştirilecek olan, plastik-estetik operasyonlar, psikolojik olarak kadını destekleyecek ve bu sebepe dayalı olarak bozulan cinsel yaşantıları normal hale getirebilecektir.
Burada anlatılan bu nedenlerin tamamı, vajinal estetik operasyonlarının modern jinekolojik cerrahide yer almasına sebep olmuştur. Özetlemek gerekirse, bu tür operasyonların işlevsel ve/veya kozmetik amaçlarla yapılmasında herhangi bir sakınca bulunmamaktadır.
Genital estetik ameliyatları nelerdir?
Labioplasti (iç dudak ve dış dudak estetiği),
Klitoris üzerinde bulunan katlantıları düzeltme estetiği (kliteroplasti, klitoral hudoplasti, kliteropeksi)
Vajina daraltma (vajinoplasti),
Genital bölgenin rengini açma (genital gölge beyazlatma),
G noktası büyütme (g noktası aşısı),
Lazerle vajina yenileme, gençleştirme (vaginal rejuvenation),
Dış genitalya sıkılaştırma işlemi,
Büyük dudaklara dolgu yapılması,
Kızlık zarı dikimi (onarımı) uygulamaları genital estetik ameliyatlarının içerisinde yer alan uygulamalardır.
Özellikle son yıllarda lazer sistemleri kullanılarak gerçekleştirilen genital estetik uygulamaları da oldukça popüler bir duruma gelmiştir. CO2 Fraksiyonel lazer ile vajina sıkılaştırma, vajina daraltma, vajina gençleştirme (bunların tamamı vaginal rejuvenation olarak nitelendirilir) uygulamaları, vajinoplasti ameliyatlarına kıyasla kayda değer bir alternatif olarak tercih edilmektedir.
Genital estetik operasyonu ile kişinin cinsel ilişki esnasında yaşadığı rahatsızlıkların giderilmesi, vajinanın sıkılaşması ile birlikte partnerlerin cinsel birliktelikten aldıkları hazzın artması, kişinin her ortamda kendisini daha rahat ve özgüvenli hissetmesi, vajinadan ses gelmesi sorunun ortadan kalkması, cinsel performansın artması, mayo, bikini, tayt ve dar pantolonları giyildiğinde kendisini daha rahat ve özgüvenli hissetmesi, genital bölgesinin daha kuru kalması ve enfeksiyon risklerine karşı daha korunaklı bir hale gelmesi sağlanmaktadır.
Laserle Genital Estetik Tedavileri
Lazer genital tedaviler ve lazerle genital estetik tedavileri, jinekoloji ve kadın ürolojisinde çeşitli vulvar ve vajinal durumların non-invaziv tedavisi olarak giderek daha yaygın kullanılır oldu. Bununla beraber lazer genital tedavileri içinde yer alan lazer genital estetik tedavileri de non-invaziv vajinal estetik tedaviler içinde cerrahi yöntemlere göre gün geçtikçe ilk tercih olarak yaygınlaşmaktadır. Non-invaziv tedaviler, herhangi bir cerrahi müdahale gerektirmeden yapılan tıbbi tedavilerdir. Bu tür tedaviler genellikle minimal yan etkilere sahiptir. İyileşme süreleri cerrahi tedavilere göre daha az ve çok daha belirlidir. Lazer tedavisi, ilaç tedavisi, fizik tedavi gibi tıbbi yöntemler non-invaziv tedavilere verilen örnekleridir. İnvaziv tedaviler cerrahi müdahale gerektiren tedavilerdir. Genellikle cerrahi müdahale daha fazla risk, komplikasyon ve daha uzun iyileşme süresi demektir. Lazer tedavisi tıp alanında odaklanmış ışık enerjisini kullanarak hücreler üzerinde uyarıcı etki yaparak doku yenilenmesini teşvik etmek için kullanılır.
Lazer Işığının Dokular Üzerinde Nasıl Bir Etkisi Vardır?
Sıradan ışıktan farklı olarak lazer ışığı bir elektromanyetik radyasyon şeklidir. Ultrason veya diğer elektromedikal terapilerle karıştırılmamalıdır. Lazer ışığı elektriksel ve manyetik karakterlidir. Lazer ışığı, hücrelerin ve dokuların kimyasal yapısını görünür ışığın değiştiremediği şekilde değiştirebilir. Bu nedenle, lazer ışığı görünür ışıktan önemli ölçüde farklıdır.
Lazer Işının Biyolojik Etkileri Nelerdir?
Lazer fotonları, hücre çoğalmasını ve iyileşme süreçlerini hızlandırma yeteneğine sahiptir. Lazer enerjisinin hücre solunumunun bir parçası olan flavinler ve sitokromlar gibi endojen maddeleri uyardığı gösterilmiştir. Emilen enerji, solunumu uyaran ve mitokondride ATP üretimini artıran serbest oksijene dönüştürülür. ATP üretimi daha sonra sitoplazmada kalsiyum konsantrasyonunu artıran DNA ve RNA oluşumunu aktive eder. Bu, hücre bölünmesini artırmak için gereklidir. Böylece iyileşme süreci devam edebilir. LLLT/PBM'nin etkisi, lazer ışığının enerjisinin birikmesi ve doğrudan hücrelere dönüştürülmesi, böylece oksijeni emmeye başlaması olabilir.
Lazer Tedavisi Nasıl Çalışıyor?
Lazer tedavisi, kan damarlarının genişlemesine, dokulara daha fazla oksijen iletilmesine yardımcı olmak, fibroblas sentezinin artırılması, kollajen bağ dokusunun arttırılması ve ayrıca granüle doku oluşumu ile kan akışının artışı için kullanılmaktadır.
Bu sonuçlar nihai olarak iltihaplanmanın azalmasının yanı sıra yeni deri ve doku üretimi ile sonuçlanır. Ayrıca, lazer tedavisi, lenfatik drenaj üzerinde olumlu bir etkiye neden olur. Makrofajların uyarılması, iyileşme sürecinde önemli bir faktör olan ikincil enfeksiyon riskini de ortadan kaldırır.
Jinekoloji de Lazer Tedavisi Nasıl Kullanılıyor?
Lazer (Light Amplification by Stimulated Emission of Radiation) tedavileri yani jinekoloji ve ürolojide 40 yılı aşkın süredir yaygın olarak kullanılmaktadır. HPV ile ilişkili genital lezyonların, prostat vaporizasyonunun ve litotripsinin tedavisinde lazer tedavileri iyi bir klinik deneyime sahiptir.
Lazer genital tedavileri özellikle Genitoüriner Sendrom (GSM) tedavileri için büyük bir kullanım alanı bulmuştur. Aşağıda daha detaylı olarak açıklayacağımz bu sorun çeşitli semptomlara ve alt başlıklara sahiptir. Özelleştirildiğinde ise lazer tedavisi genital estetik alanı ve jinekolojide de vulvovajinal atrofi, vajinal gevşeklik, vajinal kuruluk ve dispareuni gibi durumların tedavisinde yoğun olarak kullanılmaya başlamıştır. Vulvovajinal atrofi, menopoz giren kadınlarda sıklıkla görülen bir durumdur. Vajinal kuruluk, kaşıntı, yanma ve cinsel ilişki sırasında ağrı gibi belirtilere neden olabilir. Lazer tedavisi bu sorunlara vajinal dokuda kollajen üretimini teşvik ederek ve kan akışını artırarak cevap olmaktadır. Kollajen üretiminin teşvik edilmesi sayesinde vulvovajinal atrofi kaynaklı sorunlarda iyileşmeler görülür.
Yine lazer tedavisi kadın ürolojisinde, stres kaynaklı idrar kaçağı ve vajinal prolaps tedavisinde de kullanılmaktadır. Stres idrar kaçağı, üretranın desteğinin kaybedildiği durumlarda ortaya çıkar. Öksürme, hapşırma veya egzersiz gibi aktiviteler sırasında istemsiz olarak idrar kaçaklarına neden olabilir. Lazer tedavisi, vajinal dokuyu sıkılaştırarak üretra için destek sağlayarak stres idrar kaçağı insidansını azaltabilir. Vajinal prolaps, pelvik taban kaslarının zayıflaması nedeniyle mesane veya uterus gibi pelvik organların vajinaya doğru çıkması durumudur. Lazer tedavisi, vajinal dokuyu güçlendirerek ve pelvik organlar için destek sağlayarak bu duruma yardımcı olabilir.
Jinekoloji lazer tedavisi, cerrahi seçeneklere göre minimal yan etkilere sahip ve iyileşme süresileri daha kısa ve belirgin invaziv tedavi seçeneğidir. İşlemler genellikle 30 dakikadan kısa sürer. Hasta ayaktan tedavi edilir. Çoğu hastada genital bölge sorunlarında hemen bir rahatlama görülür ve işlem sonrası kısa bir süre sonra da normal günlük aktivitelere geri dönülebilir.
ABD ilaç dairesi (FDA) tarafından lazerler vücut yumuşak dokularının insizyonu, eksizyonu, ablasyonu, buharlaşması ve pıhtılaşması, dermatoloji ve plastik/estetik alanlarında tarafından lisanslı olarak kullanılması izin verilmiş lazerlerdir. Fakat FDA Vajinal atrofi tedavileri için bir uyarı da yapmıştır. Bu lazer sistemleri kadın ürolojisi ve jinekolojinde şu başlıklar altına halen araştırmaların ve çalışmaların yapıldığı sistemlerdir.
Lazerli Genital Tedavilerin Vajina Üzerindeki Etkisi Nedir?
Menapoz sonrası kadınlarda, laktobasil konsantrasyonu ve çeşitliliği daha düşük olma eğilimindeyken, diğer türlerin çeşitliliği daha fazladır. Bu değişiklikler vulvovajinal atrofi semptomlarının ciddiyeti ile ilişkilendirilmiştir. Ve semptomların iyileşmesi ile ilişkili hormonal replasman tedavisi (HRT) kullanılarak normalleştirme yapılmıştır. Bu koşullar ile vajinal Lazer uygulamalarının cinsel sağlığı, vajinal glikojeni ve vajinal epitel kalınlığını iyileştirdiğini gösteren kanıtlar mevcuttur. Vajinal mikrobiyom üzerindeki iki çalışmada değerlendirilmiştir.
Athanasiou ve arkadaşları orta veya şiddetli menapoz sonrası östrojen düşüklüğü semptomu olan 53 kadın üzerinde yapılan vajinal lazer tedavisinin ardından vajinal pH'ta önemli bir düşüş bildirmişlerdir. Vajinal olgunlaşma indeksi düzelmiş, vajinadaki lökosit varlığına ilişkin herhangi bir değişiklik kaydedilmemiştir.
Becorpi arkadaşları tarafından 2 seans boyunca lazer ile tedavi edilen 20 göğüs kanseri hastasında vajinal mikrobiyomu incelenmiştir. Lazer vajinal mikrobiyomu iyileştirmek için kullanılan bir araç olarak kullanıldığı sırasında vajina üzerinde zararlı bir etkisi tespit edilmemiştir.
Lazerle Genital Tedavi ve Lazerle Genital Estetik Tedavileri Nedir?
Lazerle Genital tedaviler ilk olarak iki ana kısımda incelenebilir. Bunlar Genitoüriner Sendrom (GSM) sorunlarını gidermeye ve semptomları azaltmaya yönelik tedaviler ile genital sorunları tedavi ederken genital estetik sorunlarını ve kaygılarını da gideren Lazerle genital estetik tedavileri olarak iki bölümde incelenebilir. Ancak göreceğiniz gibi iki kısım birbiri içine geçen tedavileri içerir.
Bunun için önce “Genitoüriner Sendrom Nedir” diye açıklamak Lazerle genital tedavilerin kullanım alanlarını anlamak isteyen tüm hastalarımız için çok daha yararlı olacaktır.
Genitoüriner Sendrom Nedir?
Menopoz Genitoüriner Sendromu (Genitourinary Syndrome of Menopause, (GSM)) olarak bilinen genitoüriner sendrom, menopoz sırasında ve sonrasında kadınlarda genital ve üriner sistemleri etkileyen bir dizi semptom ve fiziksel değişikliği tanımlamak için kullanılan terimdir. Temel olarak menopoz döneminde östrojen seviyelerinin düşmesi ile alakalı semptomlardır. Östrojen azalması, vajinal ve idrar dokularının incelmesine, kurumasına ve iltihaplanmasına neden olarak çeşitli semptomlara yol açabilir.
Genitoüriner sendromun yaygın semptomları şunları içerir:
Vajinal kuruluk ve tahriş,
Vajinal kaşıntı ve yanma,
Ağrılı ilişki (disparoni),
Azalan vajinal yağlama,
Vajinal atrofi (vajinal dokuların incelmesi ve küçülmesi),
Sık tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları (İYE) gibi idrar semptomları,
Üriner inkontinans (istemsiz idrar kaçırma),
Pelvik ağrı veya basınç,
Genitoüriner sendrom (GSM), menopoz döneminde olan kadının yaşam kalitesini, cinsel işlevini ve genel sağlığını önemli ölçüde etkileyebilir. Genitoüriner sendrom için klasik tedavi seçenekleri östrojen tedavisi, vajinal nemlendiriciler ve kayganlaştırıcılar gibi hormonal ve hormonal olmayan tedavileri içerir. Ek olarak, düzenli egzersiz ve sağlıklı beslenme gibi yaşam tarzı değişiklikleri semptomları hafifletmeye yardımcı olabilir. Son yıllarda lazerle genital tedaviler de Genitoüriner sendrom (GSM) semptomlarını azaltmak için giderek daha yoğun olarak kullanılmaya başlanmıştır. GSM semptomları yaşayan tüm kadınlar farklı belirtileri farklı şekillerde hissedebilir. Bu yüzden semptomları azaltmak için tek bir tedavi seçeneği yoktur. Bireysel ihtiyaçlara en uygun tedaviyi belirlemek için bir kadın hastalıkları uzman doktoruna danışmak gerekli ve önemlidir.
Dünyada ve ülkemizde Lazerle genital tedaviler yoğun olarakGenitoüriner sendrom (GSM) semptomlarını tedaviye yönelik olarak kullanılmaya başlanmıştır. Öte yandan genital estetik sorunlarında çözümü ile beraber Lazerle genital tedaviler her geçen gün daha da yaygınlaşmaktadır.
Alt başlıklar halinde ise hem Genitoüriner sendrom (GSM) semptomlarını hem estetik kaygılar için kullanılan Lazer genital tedavileri şu şekilde sıralanabilir. Bu sıralamadan sonra tüm maddeleri de detaylı olarak açıklamaya çalıştık;
1) Lazerle Vajinal Atrofi Tedavisi
2) Lazerle Stres Üriner İnkontinans Ve/Veya Pelvik Organ Sarkması Tedavisi
3) Lazerle Vajina Daraltma (Lazer Vajinal Rejüvenasyon)
4) Lazerle Klitoral Hood İndirgeme
5) Lazerle Perineoplasti Yöntemleri
6) Lazerle Vajinal Beyazlatma
7) Lazerle Vulvodinya Tedavisi
8) Lazerle Liken Skleroz Tedavisi
9) Lazerle Labioplasti Yöntemleri
10) Lazerle Tekrarlayan Vajinal Enfeksiyon, Kuruluk ve Mantar Tedavisi
11) Lazerle Vulvar Vestibulit Sendromu Tedavisi
12) Lazer Genital Tedavileri ile Orgazm Hissini Arttırmak
Şimdi Lazerle genital tedavi ve estetik tedavi alt başlıklarını detaylı olarak inceleyelim;
1) Lazerle Vajinal Atrofi Tedavisi
Menopoz dönemi içinde olan kadınlarda vajinal atrofi sıklıkla görülebilir. Menapoz kaynaklı olan östrojen seviyelerinin düşüklüğü (Hipoöstrojenizm) ve bu düşüklük sebebi ile ortaya çıkan vajinal atrofi, kadınlar arasında yaygın ve önemli bir sorun olarak kabul edilmektedir.
Lazerle vajinal atrofi tedavisi, genitoüriner sendromun bir formu olan vulvovajinal atrofi semptomlarını hafifletmek için kullanılmaktadır. Vajina ve vulva dokusunun incelmesi ve kuruması sorunu, vulvovajinal atrofi menopoz sonrası kadınlarda ile semptomlarının gözlendiği durumdur. Vajinal atrofi, ayrıca vulvar atrofi olarak da adlandırılabilir ve kadınların cinsel aktivitelerinde ağrıya, kaşıntıya, yanmaya, kanamaya ve idrar yolu enfeksiyonlarına neden olabilir. Vajinal atrofi belirtileri arasında ayrıca vajinal duvarın incelmesi, sık idrara çıkma, mesane enfeksiyonları ve idrar yolu enfeksiyonları gibi üriner sorunlar yer alabilir.
Lazerle vajinal atrofi tedavisi için, lazer teknolojisi kullanılmaktadır. Bu lazerler, vajinal dokuda kollajen üretimini teşvik ederek dokuyu yeniden yapılandırmak ve gençleştirmek için kullanılır. Bu, vajinal dokunun daha sıkı ve elastik hale gelmesini sağlayabilir. Lazer Vajinal Terapi, vajinal atrofi yaşayan meme kanseri mağdurları için de kullanılabilir. Lazer tedavisi hormonal tedavilerin yan etkileri olmadan, güvenli bir seçenek olarak görülmektedir.
2) Lazerle Stres Üriner İnkontinans Ve/Veya Pelvik Organ Sarkması Tedavisi
Stres üriner inkontinans, stres kaynaklı olan idrar kaçırma sorunu olarak isimlendirilir. Karın bölgesinde herhangi bir sebeple basınç arttığında örneğin öksürme, hapşırma, gülme, yürüme veya egzersiz yaparken, idrarın kaçmasına neden olan bir durumdur. Stres üriner inkontinans genellikle pelvik kaslarının zayıflaması veya hasar görmesi nedeniyle meydana gelebilir. Pelvik taban kaslarının güçsüzleşmesi veya hasar görmesi, idrar torbasının ve üretranın kontrollü bir şekilde çalışmasını engeller ve idrar kaçırmaya neden olur. Stres idrar kaçırma özellikle kadınları etkiler. Genellikle yaşlandıkça daha sık görülür. Risk faktörleri arasında obezite, hamilelik, doğum, menopoz ve sigara içmek yer alır.
Kadınlarda stres kaynaklı idrar kaçırma (stres üriner inkontinans) ve pelvik organ sarkması tedavisi için lazer teknolojisinin kullanılması yenilikçi bir yaklaşımdır. Stres kaynaklı idrar kaçırma ve pelvik organ sarkması için lazer tedavisi, vajinal bölgedeki dokulara kontrollü miktarda termal enerji sağlayan lazer kullanımını içerir. Lazer enerjisi, dokuların sıkılaşmasına ve güçlenmesine yardımcı olan kollajen üretimini uyarır. Bu, üretra ve pelvik organlar için daha iyi desteğe yol açarak stres idrar kaçırma semptomlarının azalmasına ve pelvik organ sarkması sorunlarında iyileşmeye yol açar.
Halk arasında vajina sarkması, rahim sarkması adları ile adlandırılan sorun tıbbi olarak pelvik organlar olan üretra, mesane, uterus (rahim), vajina, rektum ve anüs gibi organların aşağıya sarkmasını içerir. Pelvik organ sarkması sorunu ise pelvik kaslarının zayıflaması veya hasar görmesi sonucu, pelvik organların normal pozisyonundan aşağıya doğru sarkmasıdır. Pelvik organ sarkması genellikle ileri yaşlarda, özellikle menopoz sonrasında görülür. Pelvik organ sarkması, pelvik taban kaslarının güçsüzleşmesi, zayıflaması veya yırtılması, normal pozisyondan çıkmasına neden olabilir. Bu durum, üretranın veya vajinanın dışarı çıkmasına, mesanenin alt kısmının aşağıya doğru sarkmasına veya uterusun vajina içine doğru düşmesine neden olabilir. Pelvik organ sarkması, vajinal bölgede baskı, ağrı, idrar kaçırma, cinsel aktivitelerde ağrı, üriner enfeksiyonlar, kabızlık ve rektal kanama gibi semptomlara neden olabilir. Pelvik organ sarkması, genellikle pelvik taban kaslarını güçlendirmek için egzersiz, diyet ve yaşam tarzı değişiklikleri gibi bileşke tedaviler ile tedavi edilmektedir. Ancak, ilerleyen vakalarda cerrahi müdahale gerekebilir.
Stres üriner inkontinans ve pelvik organ sarkması tedavileri için lazer kullanımı ile ağrının azalması hedeflenmektedir. Lazerle genital tedaviler, stres idrar kaçırma ve pelvik organ sarkması olan ve cerrahi ameliyattan kaçınmak isteyen veya cerrahi için uygun olmayan kadınlar için güvenli ve etkili bir tedavi seçeneği olarak kabul edilir.
3) Lazerle Vajina Daraltma (Lazer Vajinal Rejüvenasyon)
Subjektif bir hasta şikayeti olarak vajinal gevşeklik tıp otoriteleri tarafından vajinal gevşeklik hissi olarak tanımlanmıştır. Anatomik tanımı, yaşam kalitesi üzerindeki etkisi ve tedavisi tam olarak anlaşılamamıştır ve yaygın olarak tanınmamaktadır. "Vajinal laksite sendromu" (VLS) ve hatta "vajinal hiperlaksite sendromu", standart bir tanımı olmayan kavramlardır.
Bazı otoritercede bu hissin tedavisi Lazerle genital estetik tanımının içinde bir evrim kabul edilir. Ve Lazerle vajinal gençleştirme olarak da isimlendirilir. Vajinal duvarların aşırı gevşekliğinden kaynaklanan, gevşeklik hissine, sürtünme hissinin azalmasına yol açan bir bozukluk olarak tanımlanır ve idrar kaçırma (aciliyet veya stres) ile ilişkili olabilir. Vajina gevşeklik hissi yaşlanmanın bir sonucu olarak da kabul edilir ve vajinal doğum yapmış olmakla ilişkilidir. Semptomların yönetimi için son yıllarda geleneksel cerrahi tercihleri kadar lazer ve radyofrekans prosedürlerinin kullanımı yaygınlaşmıştır.
Toplamda, 51 kadından oluşan vajinal gevşeme sendromu yaşayan toplamda 51 kadın üzerinde yapılan araştırmada lazer tedavisinden sonra cinsel deneyimde hasta tarafından bildirilen iyileşmeler olduğu bildirilmiştir.
Lazerle vajina daraltma tedavisi, vajinal dokunun sıkılaştırılması ve kasların güçlendirilmesi için lazer teknolojisinin kullanıldığı bir tıbbi prosedürdür. Bu tedavi, doğum sonrası vajina genişlemesi, yaşlanma veya hormonal değişiklikler nedeniyle oluşan gevşek vajinal kaslara çözüm olabilir. Lazerle vajina daraltma, vajina içinde bir lazer probu kullanılarak gerçekleştirilir. Lazer enerjisi, vajinal dokuda mikroskopik ısı yaratır ve bu ısı sonucu vajinal dokuda iyileşme sürecini başlatır. Etki kollajen üretimini artırarak kasların sıkılaşmasına yardımcı olur. Bu, vajinanın daha sıkı ve genç görünmesine ve hissedilmesine neden olabilir.
Lazerle vajina daraltma tedavisi, genellikle ayaktan tedavi olarak uygulanabilir ve tek bir seans yeterli olabilir. Prosedür, genellikle ağrısız ve rahattır ve yaklaşık 15-20 dakika sürer. İşlem sonrası, hasta hemen normal aktivitelere geri dönebilir.
Vajinada, doğum, yaşlanma ve hormonal değişiklikler nedeniyle de vajina duvarlarında gevşeme olabilir. Lazerle vajinal sıkılaştırma, vajina duvarlarını sıkılaştırmak için kullanılır. Böylece cinsel işlevi iyileştirir ve genel sağlığı iyileştirir.
Lazerle vajina daraltma tedavisi, cerrahi yöntemlerden daha az invaziv bir seçenek olarak kabul edilir ve genellikle daha az riskli ve daha az ağrılıdır. Ancak, her hasta için uygun olmayabilir ve bir jinekolog veya kadın ürolog tarafından değerlendirme yapılması gereklidir.
Lazerle vajina daraltma tedavisi, vajinal kasların güçlendirilmesi ve vajina boyutunun küçültülmesi için etkili bir seçenek olabilir. Ancak, bu tedavinin kalıcılı bir çözüm olup olmadığı vakadan vakaya değişiklik gösterir.
4) Lazerle Klitoral Hood İndirgeme
Klitoris, kadın cinsel uyarılmasında önemli bir rol oynayan bir doku kümesidir. Klitoral hood, klitorisin üzerinde bulunan ve klitorisi koruyan bir kıvrımdır. Klitoral hood, vulva adı verilen dış cinsel organların bir parçasıdır ve klitorisin uyarılmasına yardımcı olur. Bazı kadınlar, klitoral hoodlarının fazla büyük veya küçük olması nedeniyle rahatsızlık yaşayabilirler veya cinsel uyarılma sorunları yaşayabilirler. Bu durumlarda, cerrahi müdahale veya diğer tıbbi tedaviler kullanılabilir. Lazer bu tür sorunlara müdahale için yenilikçi bir yöntemdir. Lazer klitorisi örten deriyi azaltmak için kullanılır. Lazerle klitoral hood indirgeme, estetik görünümü iyileştirmeye ve cinsel duyarlılığı artırmaya yardımcı olabilir.
5) Lazerle Perineoplasti Yöntemleri
Bu işlem, vajina ve anüs arasındaki bölge olan perinenin şeklini ve işlevini düzelten bir işlemdir. Lazerle perineoplasti, doğum sonrası hasarı onarmak ve cinsel işlevi iyileştirmek için kullanılabilir.
6) Lazerle Vajinal Beyazlatma
Lazerle vajinal beyazlatma, genital bölgenin rengini aydınlatmayı amaçlayan kozmetik bir işlemdir. Bu işlem, hiperpigmentasyonu azaltarak ve cilt tonunu eşitleyerek daha pürüzsüz ve beyaz bir görünüm sağlar. Vajina yapısında yer alan dudaklar çevredeki yapılardan daha fazla pigmentli olma eğilimindeyken, bazı kadınlar onu beyazlatma arzusuna sahiptir. Genital estetik birimine başvuran hastaların yaklaşık %5’i kadarı vajina beyazlatma isteği ile kliniklere ulaştığını ileten anket çalışmalar mevcuttur. Lazer vajina beyazlatma uygulamalarında yaygın olarak sunulmaktadır. Ancak etkinliğini gösteren kanıtlara karşın kesinlik hakkında net araştırma kanıtları yoktur. Araştırmalardaki bu eksliklik genellikle lazerle vajina beyazlatlama işleminin lazerle labioplasti, labia majoranın büyütülmesi veya vajinal daraltma gibi diğer prosedürlerle birlikte yapılmasından kaynaklanmaktadır. Bir ankette hekimlerin %85,9'u tedavi ile herhangi bir yan etkinin gelişmediğini belirtmiştir.
7) Lazerle Vulvodinya Tedavisi
Vulvodinya, tedavisi zor olabilen, çok faktörlü etiyolojiye sahip kronik, kadın genital bölgesindeki vulva bölgesinde (vajinanın dışındaki ciltli alan) kronik ağrıya neden olan karmaşık bir ağrı bozukluğudur. Sanıldığından yaygındır. Kadınların %4-16'sından fazlasını etkiler ve menopoz sonrası kadınlar da dahil olmak üzere her yaşta, özellikle cinsel olarak aktif olanlar arasında ortaya çıkabilir.
2015 yılında, ISSVD, Uluslararası Kadın Cinsel Sağlık Çalışmaları Derneği (ISSWSH) ve Uluslararası Pelvik Ağrı Derneği (IPPS), vulvar ağrı ve vulvodini için yeni terminolojiyi benimsedi. Ağrının yerine (jeneralize veya lokalize), uyaran ihtiyacına ve başlangıcına göre sınıflandırılır. Vulvodinya tedavisi zordur ve en uygun tedaviyle bile hızlı çözüm olağan dışıdır. Ağrıdaki azalma haftalar, aylar alabilir ve tam olmayabilir. Tüm kadınlarda tek bir tedavi başarılı değildir. Vulvodini tedavi algoritması, vulvar cilt bakımı kılavuzlarını, topikal, oral ve enjekte edilebilir ilaçları, pudendal sinir bloğunu, biofeedback'leri, fizik tedaviyi, diyet değişikliklerini, bilişsel davranışçı terapiyi, cinsel danışmanlığı ve ameliyatı ve ayrıca akupunktur ve hipnoterapi gibi alternatif terapileri içerir.
Lazerle vulvodinya tedavisi de vulvodinya semptomlarını hafifletmek için lazer teknolojisinin kullanıldığı yenilikçi tıbbi bir prosedürdür. Lazerle vulvodinya tedavisi, vajina dışındaki genital bölgenin cildinde, ısı hasarı yaratarak cildin yenilenmesini ve iyileşme beklenir. Vulvodini tedavisinde lazer tedavisinin yararlılığını değerlendiren az sayıda çalışma yapılmıştır. Retrospektif bir çalışma da lazer darbe tedavisi ile tedavi edilen 37 kadından 24'ünde cinsel ilişkide daha az ağrı olduğu gösterilmiştir.
2016 yılında, GSM/VVA'ya sekonder vulvar ağrı ile başvuran menopozdaki hastaları (yaş > 50 yaş) içeren 70 hastayı içeren bir çalışmada fraksiyonel mikro-ablatif lazer tedavisi uygulanan 70 hastayı veya disparoni ve ağrı skorlarında istatistiksel olarak anlamlı iyileşme gösterdi. Ve 4 aylık takip boyunca her zaman noktasında kademeli iyileşme devam etti.
Daha yakın zamanlarda, lazer tedavisi uygulanan 19-46 yaş arası 34 kadını içeren plasebo kontrollü, çift kör, randomize bir klinik çalışma, lazer tedavisi uygulanan grubun %78 ve %44 oranında klinik ağrı raporunda iyileşme görüldü. Çalışma sırasında hiçbir hasta yan etki bildirmemiş olsa da, lazer grubunun %33'ünde ağrının tekrarladığı kanıtlanmıştır.
8) Lazer Tedavisi ve Liken Skleroz
Liken sklerozus (LS), her yaştan ve ırktan hastada bulunabilen kompleks, kronik, inflamatuar bir otoimmün dermatozdur. 55 yaşından büyük kadınlarda 10 kat daha sık görülür. Ana semptomlar, sağlıkla ilişkili yaşam kalitesini etkileyen kaşıntı, yanma ve disparonidir.
Şu anda fraksiyonel lazerin LS hastalarında bu riskten muaf olduğuna dair bir kanıt yoktur. Şimdiye kadar, inatçı VLS için güvenli ve etkili bir tedavi olarak lazer tanımının literatür verileri içinde yeterli kanıtı yoktur.
9) Lazerle Labioplasti Yöntemleri
Laioplasti, genital dudakların (labia minora ve labia majora) boyutunu ve şeklini düzelten işlemlerdir. Lazerle labioplasti, genital bölgeden fazla dokuyu çıkarmak ve genital dudakların simetrisini iyileştirmek için kullanılabilir. Labioplasti, kadınların genital bölgesindeki vajina dudakları (labia) düzeltmek için yapılan cerrahi işlemlerdir. Geleneksel cerrahi yöntemlerin yanı sıra, son zamanlarda lazer teknolojisi de labioplasti için kullanılmaktadır. Lazerle labioplasti, geleneksel cerrahi yöntemlere kıyasla daha az invazivdir ve daha hızlı iyileşme süreci sunar. Lazerle labioplasti yöntemleri şu alt başlıklarda sınıflandırılır;
Lazerle labia minora azaltma; Lazer, labia minora olarak adlandırılan iç dudakların fazla dokusunu azaltma işlemidir.
Lazerle labia majora sıkılaştırma; Lazerle labia majora olarak adlandırılan dış dudakların elastikiyetini artırma ve sıkılaştırarak daha genç bir görünüm kazanmasını sağlanır.
Lazerle hymenoplasti; Bu yöntem, himen olarak adlandırılan ince dokunun yeniden yapılandırılmasıdır.
Lazerin labioplasti uygulamalarında başarılı bir akademik kanıt geçmişi vardır. Labioplasti dünya çapında en çok uygulanan kadın genital estetik prosedürlerinden biridir. Bazıları lazer kullanılarak açıklanan birkaç teknik vardır. Tasarımcı lazer vajinoplasti olarak adlandırılan prosedür aynı zamanda bir labioplasti şeklidir.
2006 yılında Nd:YAG lazerin labia minora hipertrofisinin tedavisinde kullanıldığı 55 kadından oluşan bir araştırma serisinde memnuniyet oranları çok yüksekti (>%90).
Lambda şeklinde bir insizyon yapmak için lazer kullanarak labia minora küçültme uygulanan 231 kadından oluşan başka bir seride, %100 memnuniyet oranı ve düşük komplikasyon oranı bildirilmiştir.
Lazer kullanan 15-62 yaş arası 112 kadın üzerinde yapılan bir çalışmada, cinsel ilişki sırasında genel memnuniyet ve konforda iyileşme bildirilmiştir.
10) Lazerle Tekrarlayan Vajinal Enfeksiyon, Kuruluk ve Mantar Tedavisi
Vajinal mantar enfeksiyonları, kadınların genital bölgesinde sık görülen enfeksiyonlardan biridir ve genellikle mantarların aşırı büyümesi sonucu ortaya çıkar. Lazer tedavisi, vajinal mantar enfeksiyonlarının tedavisi için kullanılan bir yöntemdir. Bu yöntemde, lazer ışınları kullanılarak mantarların öldürülmesi amaçlanır.
Lazer tedavisi, kuruluk ve tekrarlayan vajinal enfeksiyonlarda vajinal kayganlığı iyileştiren ve vajinal pH ve florayı normalleştiren vulvo-vajinal dokunun gençleştirilmesi yoluyla tedavi edilir. Lazer vajinal terapi bağışıklık sistemi tepkisini artırabilir ve kronik vajinal enfeksiyonların ortadan kaldırılmasına yardımcı olabilir. Tedaviler, inatçı ve tekrarlayan vajinal enfeksiyonlardan muzdarip kadınlara, mukozal astarı eski haline getirerek ve vajinadaki doğal yerel bağışıklık sistemi tepkisini destekleyerek yardımcı olur.
11) Lazerle Vulvar Vestibulit Sendromu Tedavisi
Vulvar vestibulit sendrom (VVS), kadınların vajinal girişinde ağrıya ve hassasiyete neden olan kronik bir ağrı durumudur. Vulvar bölge, kadın genital organlarının dış kısmını ifade eder ve klitorisi, labia majora ve minora'yı, vajinal girişi, üretra açıklığını ve perineyi içerir.
Vulvar vestibulit sendromunun tüm belirtileri arasında vulvar bölgede ağrı, yanma, kaşıntı, hassasiyet, cinsel aktivite sırasında ağrı ve genel ağrı duyarlılığı yer alır. Bu semptomlar genellikle cinsel ilişki veya diğer genital temaslar sırasında kötüleşir. Ayrıca, idrar yaparken ve egzersiz yaparken de ağrı yaşanabilir. VVS'nin nedeni tam olarak bilinmese de, birçok faktörün bir araya gelmesi sonucu ortaya çıkabileceği düşünülmektedir. Bu faktörler arasında genetik yatkınlık, hormonal değişiklikler, vajinal enfeksiyonlar, kimyasal tahriş, stres ve travma yer alabilir.
Lazer tedavisi vulvar vestibulit sendromunun tedavisi semptomları hafifletmeyi amaçlar. Lazer tedavisi semptomların şiddetini azaltmaya ve kadınların yaşam kalitesini iyileştirmeye yardımcı olabilen yenilikçi bir tedavidir.
12) Lazer Tedavisi ile Orgazm Hissini Arttırmak
Lazerle genital tedavilerin tamamı sonucu oluşan asıl ve istenen sonuçlardan biri daha kaliteli cinsel hayatı sağlamak olduğu için genel olarak lazer genital tedaviler ve lazer genital estetik tedavilerin tümü orgazm kalitesini artırmayı doğrudan ve dolaylı olarak etkileyecektir. Cinsel hayat kalitesini direkt olarak etkileyen uygulamalardan lazerle vajinal gençleştirme yöntemleri sadece vajina gevşeklik hissini iyileştirmek ve böylece vajinal hissi azalmış olanlarda cinsel işlevi artırmak için bir prosedür olarak kullanılmaya başlanmıştır. Lazer tedavisinin yaygınlaşmasının önemli nedenleri arasında pelvik organ sarkmalarının ve vajina daraltma işlemleri gibi işlevsel ve estetik kaygıları giderme dışında orgazm kalitesinin arttırılmasına yardımcı olduğu gerçeği yatmaktadır. Bu durum hakkında yeterli kanıt olmamasına karşın orgazm artışında yapılan işlemlerin genital bölgenin etkinliğini artırması ve kişinin üzerinde psikolojik etkileri olduğu varsayımına dayanır. Öte yandan bu tip sorunları olan ileri yaş kadınlarda cerrahi yöntemler her zaman mümkün olmaz. Cerrahi işlemler kadın hastanın diğer sağlık sorunları nedeni ile tercih edilmez olduğunda lazerle genital estetik tedavileri etkili birkaç seçenekten biridir.
Lazerle Genital Tedaviler Bilimsel Temeli
Lazerin cilt ve vajinal doku üzerinde etki mekanizması sebebi ile tedavi yöntemi olarak uygulanmaktadır. Daha detaylı olarak bu mekanizma açıklanacak olursa; İnsan derisi üç katmandan oluşur: epidermis, dermis ve deri altı yağ tabakası. Şu anda, lazerin vajinal mukozal epiteli gençleştirdiği düşünülen mekanizması, lazerin epidermal deri epiteli üzerindeki etkilerine dayanarak geliştirilmiştir. Lazerin doku onarımını ve yeniden şekillenmeyi uyaran, derinin epitel tabakasında kontrollü hasara yol açtı bilinmektedir. Lazer düzensiz kollajen fibrillerinin parçalanmasını indükleyerek, daha organize kollajen demetleri oluşturarak ve kollajen demet kalınlığını ve yoğunluğunu azaltarak kollajenez ve kollajenoliz döngüsünü normalleştirir.
Cilde benzer şekilde, vajinal duvarda histolojik olarak benzersiz üç katmandan oluşur. Vajinal mukozanın en yüzeysel tabakası, tabakalı skuamöz epitelden oluşur. Ancak deri epidermisinden farklı olarak keratinositlerden yoksundur. Bu nedenle keratinize değildir. Ayrıca deriden farklı olarak, vajinal doku menopoz sırasında bir dizi farklı histolojik değişikliğe uğrar. Vajinal epitelde incelme, vajinal kan akışında azalma, yağlamada azalma, pH artışı ve vajinal mikrobiyomda değişiklik ve ayrıca vajinal duvarın esnekliğinde azalma meydana gelebilir.
Kollajenin neokollajenezi ve trabeküler mimarisinin restorasyonu, lazer tedavisi ile vajinal gençleştirme için önerilen temeldir. Araştırmacılar, lazer tedavisine yanıt olarak ciltte gösterilen moleküler ve histolojik değişikliklerin vajinal duvarda yeniden oluşturulabileceği sonucuna ulaşmışladır.
Bununla birlikte, menopoz sırasında görülenler gibi hormon dengesine yanıt olarak histolojik değişikliklerin yanı sıra anatomideki farklılıklar göz önüne alındığında, lazerin cilt üzerindeki ve vajinal duvar için etkinliği değişkenlik göstermektedir.
Bilimsel Yönü ile Lazerle Genital Estetik Tedavileri Ne Kadar Etkilidir?
Kapsamlı araştırmalara dayalı olarak lazer genital tedavileri yaygın olarak vulvovajinal atrofi, üriner inkontinans, vulvodini ve liken skleroz gibi jinekolojik ve ürolojik durumlar için kullanılmaktadır. Ancak araştırmalara göre genital bölge ve kadın ürolojisi ile ilgili tüm sorunlar için lazer önerilmesi yapılmadığını belirtmekte fayda vardır. Mevcut klinik çalışmalar, lazer tedavisinin vajinal atrofi veya üriner inkontinans tedavisindeki etkinliğine ilişkin veriler sunmaktadır. Bu araştırmalarda kısa vade komplikasyonları nadir olarak görülmüştür.
Yakın zamanlarda trans-vajinal veya vulvar lazer kullanımı, liken sklerozus, vulvodini, vajinal gevşeklik, aşırı aktif mesane ve pelvik organ sarkması gibi çeşitli ürolojik ve jinekolojik durumlar için de yoğunlaşarak kullanılmaktadır.
Ex-vivo çalışmalar, lazer tedavilerinin doku özelliklerini değiştirme potansiyeline sahip olduğunu bildirmiştir. Lazer tedavileri klinik olarak, mukozal olmayan skarların ve kırışıklıkların doku yeniden şekillenmesi için başarılı bir şekilde benimsenmiştir.
Bu bulgular sayesinde, Lazer teknolojisinin vajinal atrofi tedavisinde kullanılabileceği ve estetik endüstrisi tarafından vajinal gençleştirme ve genital estetik lazer vajinoplasti için bir tedavi veya terapi olarak halihazırda kullanılmasına yol açmıştır.
Yayınlanmış akademik bazı çalışmalar ile fraksiyonel mikroablatif lazerin yalnızca atrofik vajinal mukozayı etkili bir şekilde tedavi etmekle kalmayıp aynı zamanda idrar kaçırmayı da iyileştirdiğini bildirmiştir. Bu çalışmaların sunduğu kanıtlardan sonra lazer teknolojisinin jinekolojide yaygın olarak benimsenmesi çok daha hızlı olmuştur.
Bununla birlikte hatırlatmak isteriz ki tüm çalışmalar, jinekoloji ve genital estetik sorunları hakkındaki tüm tedaviler için Lazer tedavilerinin güvenliği ve etkinliğine dair kesin kanıtlar sağlayamadı.
Lazer genital tedavileri en sık menepoz döneminde olan kadınlar için tercih edilmektedir. Menopozun getirdiği genitoüriner sendromu daha geniş tanımına entegre edildi. Östrojen seviyesi düşüklüğü kaynaklı vajinal atrofi, kadın menopozunun doğal sürecinde ortak olan kapsamlı bir belirti ve semptom olarak sınıflandırır. Ancak bu şemsiye terim liken sklerozus isimli yine vajinal atrofi ile benzer semptomları gösteren bir başka rahatsızlık için kullanılmak olasılığını arttırdı. Lazer genital tedavilerinin vajinal atrofi tedavileri için uygulamasının genel kabulün varken halen liken sklerozus rahatsızlığı olan kadınlar için uygulanmasının tartışmalı olduğu belirtmeliyiz.
2011 yılında Gaspar ve arkadaşlarının yaptığı araştırma vajinal fraksiyonel lazer tedavisinin vajinal epitelyumun kalınlığını arttırdığını ve hücre dışı matrisin fibriler bileşenini arttırdığını göstermiştir.
2015 yılında Salvatore ve arkadaşlarının yaptığı araştırma postmenopozal kadınlarda vajinal lazer tedavisini takiben vajinal dokunun fibrillojenezini ve neokollajenezini tanımlamıştır.
Zerbinati ve arkadaşları 2015 yılında benzer bir çalışma gerçekleştirerek lazer tedavisi sonrası ciddi östrojen eksiliği semptomları olan menapoz sonrası hastaların dokularını inceledi.
Görülen histolojik değişikliklerin, lazerin kollajen üretmek için fibroblastları uyardığı teorisini desteklediği sonucuna vardılar. Mevcut çalışmaların genel olarak yorumlanması halen tartışmalıdır. Bu çalışmalarda skar yani yara izi oluşumu gibi komplikasyonlar tespit edilmemiştir.
Vajinal Lazer Tedavileri Kimler İçin Uygun Değildir?
Vajinal lazer, kadınların çeşitli cinsel sorunlarına çözüm sağlayabilen bir tedavi yöntemidir. Ancak, bazı durumlarda vajinal lazer tedavisi uygun değildir. Aşağıda, vajinal lazer tedavisinin uygunsuz olduğu bazı durumlar sıralanmıştır:
- Hamilelik: Hamile kadınlar için vajinal lazer tedavisi uygun değildir. Çünkü fetusa zarar verebilir.
- Aktif genital enfeksiyonlar: Vajinal lazer tedavisi, aktif bir genital enfeksiyon durumunda uygun değildir.
- Aktif adet dönemi: Aktif adet dönemi sırasında vajinal lazer tedavisi önerilmez.
- Kanama bozuklukları: Kanama bozuklukları olan kadınlar, vajinal lazer tedavisi için uygun adaylar değildir.
- Vajinal yaralanmalar: Vajinal yaralanmaları olan kadınlar için vajinal lazer tedavisi uygun değildir.
- Vajinal kanser: Vajinal kanseri olan kadınlar için vajinal lazer tedavisi uygun değildir.
- İleri derecede vajinal prolapsus: İleri derecede vajinal prolapsusu olan kadınlar için vajinal lazer tedavisi uygun değildir.
- Jinekolojik ameliyatlar: Son altı ay içinde jinekolojik bir ameliyat geçirmiş olan kadınlar için vajinal lazer tedavisi uygun değildir.
- Kronik hastalıklar: Bazı kronik hastalıklar, özellikle kanser ve bağışıklık sistemi hastalıkları, vajinal lazer tedavisi için bir engel oluşturabilir.
- Işın tedavisi: Vajinal lazer tedavisi, radyasyon tedavisi görmüş kadınlar için uygun olmayabilir. Bu, radyasyon alan dokuda hasara neden olabilir.
- Ciddi vajinal prolapsus: Vajinal lazer tedavisi, ciddi vajinal prolapsus durumlarında uygun olmayabilir. Bu durumda, cerrahi müdahale daha uygun olabilir.
- Histerektomi sonrası kadınlar: Histerektomi sonrası olan kadınlar, vajinal lazer tedavisi için uygun olmayabilir.
- Geçmişte rahim kanseri veya genital kanser öyküsü: Geçmişte rahim kanseri veya genital kanser öyküsü olan kadınlar, vajinal lazer uygulaması için uygun olmayabilir.
- Radyasyon tedavisi sonrası: Radyasyon tedavisi sonrasında vajinal lazer tedavisi önerilmez.
- Tıbbi durumlar: Bazı tıbbi durumlar, özellikle kalp ve damar hastalıkları gibi ciddi tıbbi durumlar olan kişiler, vajinal lazer tedavisi için uygun olmayabilir.
- Psikiyatrik rahatsızlık: Psikiyatrik hastalığı olanlara lazer genital tedavileri uygulanmamalıdır.
- Belirli tıbbi durumları olan kadınlar: Belirli kanser türleri veya otoimmün hastalıkları gibi bazı tıbbi durumlar, tedavinin güvenliğini ve etkinliğini etkileyebilir. Uygun bir aday olup olmadığınızı belirlemek için doktorunuza danışın.
- Keloid oluşumu veya kötü yara iyileşmesi öyküsü olan kadınlar: Keloid oluşumu veya zayıf yara iyileşmesi öykünüz varsa, tedaviyi takiben komplikasyon riski daha yüksek olabilir.
- Lazer tedavilerine karşı advers reaksiyon öyküsü olan kişiler: Daha önce bir lazer tedavisine karşı olumsuz bir reaksiyon yaşadıysanız, vajinal lazer tedavisini düşünmeden önce bunu doktorunuzla görüşmelisiniz.
Vajinal lazer tedavisine başlamadan önce, doktorunuzla detaylı bir görüşme yapmak ve tıbbi geçmişiniz ile ilgili tüm ayrıntıları aktarmak çok önemlidir. Lazerle genital estetik ve tedaviler her ne kadar cerrahi işlemler gibi olmasa da sonuçta tıbbi uygulamalardır. Tüm tıbbi işlemler gibi her kişi de uygulanabilir olmayacaktır.
Lazer Genital Tedavilerin Diğer Tedavilere Göre Avantajları Nelerdir?
Lazerle genital tedaviler, cerrahi olmayan, minimal invaziv yapıları ve sağlayabilecekleri çeşitli faydalar nedeniyle son yıllarda popülerlik kazandı. Lazer genital tedavilerinin diğer tedavilere göre bazı potansiyel avantajları şunlardır:
Minimum iyileşme süresi: Lazer tedavileri tipik olarak cerrahi prosedürlere kıyasla daha kısa bir iyileşme süresine sahiptir ve hastaların günlük aktivitelerine daha erken dönmelerini sağlanır.
Daha az invaziv: Lazer tedavileri cerrahi değildir, yani enfeksiyon veya yara izi gibi cerrahi prosedürlere kıyasla genellikle daha az risk ve komplikasyon içerirler.
Kesi veya dikiş yok: Lazer tedavileri, yara izi veya tedavi sonrası komplikasyon olasılığını azaltan kesi veya dikiş gerektirmez.
Minimum rahatsızlık: Bazı lazer tedavileri, çok az veya hiç rahatsızlık vermeden, genellikle lokal anestezi kullanılarak veya hiç anestezi uygulanmadan gerçekleştirilebilir. Bu, deneyimi cerrahi prosedürlere kıyasla hasta için daha konforlu hale getirebilir.
Daha kısa tedavi süresi: Lazer tedavilerinin gerçekleştirilmesi genellikle geleneksel cerrahi prosedürlerden daha hızlıdır, bu da tıbbi bir tesiste daha az zaman harcanması ve normal aktivitelere daha hızlı dönüş anlamına gelebilir.
Kesinlik: Lazer teknolojisi, daha odaklı ve etkili bir tedaviyle sonuçlanabilecek belirli dokuların hassas şekilde hedeflenmesine olanak tanır.
Doğal iyileşmeyi uyarır: Pek çok lazerle genital tedavi, tedavi edilen bölgede uzun süreli iyileşmelere yol açabilen kollajen üretimi gibi vücudun doğal iyileşme süreçlerini uyararak çalışır.
Çeşitli endişeleri tedavi etmek için kullanılabilir: Lazer tedavileri, diğerlerinin yanı sıra vajinal atrofi, idrar kaçırma ve cinsel işlev bozukluğu dahil olmak üzere çeşitli genital sorunları giderebilir.
Lazer genital tedavilerinin sizin için uygun olup olmadığını ve diğer tedavi seçenekleriyle nasıl karşılaştırılabileceğini belirlemek için uzman bir doktor ile endişelerinizi ve hedeflerinizi görüşmeniz önemlidir.
Lazer Genital Estetik Tedavileri Üzerinde Olan Tartışma Konular Nelerdir?
Vajinal gençleştirme veya labioplasti gibi lazerle genital tedaviler, çeşitli nedenlerle tartışmalarla çevrilidir. Bu tartışmaya katkıda bulunan ana faktörlerden bazıları şunlardır:
Kapsamlı Uzun Vadeli Çalışmaların Olmaması
Lazerin genital tedavilerde halen yeni bir teknoloji olması sebebi ile tartışmalar vardır. Yeni ve az sayıda olan çalışmalarda lazer genital tedavileri umut verici sonuçlar göstermiş olsa da, bu prosedürlerin güvenliğini, etkinliğini ve potansiyel yan etkilerini tam olarak anlamak için daha kapsamlı, uzun vadeli araştırmalara ihtiyaç vardır.
Pazarlama Ve Gerçekçi Olmayan Beklentiler
Bazı klinikler ve pratisyenler, potansiyel hastalar arasında gerçekçi olmayan beklentiler yaratarak, faydaları hakkında abartılı iddialarla lazerle genital tedavileri pazarlayabilmektedir. Bu, sonuçlardan hayal kırıklığına veya memnuniyetsizliğe yol açabilmektedir.
Etik Kaygılar
Bazı eleştirmenler, lazer genital tedavilerinin, genital görünüm için belirli bir estetik standarda ulaşmaya yönelik sağlıksız bir odaklanmayı teşvik ediyor olabileceğini ve bunun da olumsuz kendilik imajına veya vücut dismorfisine yol açabileceğini savunmaktadır.
Tıbbi Gereklilik
Bazı lazer genital tedaviler, tıbbi zorunluluktan ziyade tamamen kozmetik nedenlerle yapılır. Bu, bu tür prosedürler için tıbbi kaynakların ve sigorta kapsamının kullanılmasının uygunluğu hakkında soruları gündeme getirmektedir.
Yetersiz Düzenleme
Lazer genital tedavilerinin düzenlenmesi ve gözetimi, yetki alanına bağlı olarak önemli ölçüde değişebilir. Bazı durumlarda bu, bakım kalitesi ve hasta güvenliği konusunda endişelere yol açmıştır.
Deneyimsiz Ve Vasıfsız Pratisyenler
Herhangi bir tıbbi prosedürde olduğu gibi, pratisyenin tecrübesi ve nitelikleri, tedavinin güvenliği ve etkinliğinde çok önemli bir rol oynar. Maalesef doktor dahi olmayan deneyimsiz veya vasıfsız uygulayıcılar tarafından gerçekleştirilen prosedürlerden kaynaklanan komplikasyonlar ve kötü sonuçlar bildirilmiştir.
Potansiyel Riskler Ve Komplikasyonlar
Lazerle genital tedaviler genellikle cerrahi prosedürlerden daha az invaziv ve daha düşük riskli kabul edilse de, potansiyel komplikasyonları da yok değildir. Bunlar ağrı, enfeksiyon, yara izi ve duyumdaki değişiklikleri içerebilir.
Genital lazer tedavisini düşünen bireylerin potansiyel riskler ve faydalar hakkında bilgi sahibi olmaları, gerçekçi beklentilere sahip olmaları ve işlemi gerçekleştirmek için kalifiye ve kadın hastalıkları konusunda uzman bir hekim seçmeleri önemlidir.